PANDEMİ DÖNEMİNDE BİR ECZANE HAKKINDA DÜZENLENEN İDARİ PARA CEZASININ İPTALİNE İLİŞKİN MAHKEME KARARI

PANDEMİ DÖNEMİNDE BİR ECZANE HAKKINDA DÜZENLENEN İDARİ PARA CEZASININ İPTALİNE İLİŞKİN MAHKEME KARARI

COVID-19 pandemisi veya koronavirüs pandemisi sebebiyle 11 Mart 2020'de Dünya Sağlık Örgütü tarafından küresel salgın ilan edilmiştir. Salgına bağlı olarak ekonomik ve sosyal alan başta olmak üzere birçok alanda olumsuz etkiler ortaya çıkmış bulunmaktadır.

Virüsün olumsuz etkilerini azaltarak can kaybını ve hastalık oranını en aza indirmek isteyen devletler sokağa çıkma yasağı, maske ile dolaşım zorunluluğu, sosyal mesafeye uyma şartı, zorunlu aşı uygulaması gibi birçok önlemler almıştır. Bunun yanında pandemi sürecinin doğru yönetilmesi ve olumsuz etkilerinin en aza indirilmesi amacıyla da işyerlerinde birçok denetimler yapılmıştır.

Yaşanılan bu pandemi döneminde ülkemizde de haksız kazanç elde etmeyi hedeflediği iddia edilen işletmelere karşı birçok denetim yapılmış bulunmaktadır.

İdare tarafından gerçekleştirilen pandemi yasaklarına uygunluk denetimleri sonrasında ihlalde bulunanlar aleyhine de idari para cezaları düzenlenmiştir. Sağlık sektöründe de denetimler artmış olup 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ve ilgili yasal mevzuat çerçevesinde eczaneler de denetlemeye tabi tutulmuştur. Bu denetlemeler esnasında düzenlenen para cezalarına karşı muhataplarının yasal yollara başvurma hakkı bulunmaktadır.

Eczacı bir müvekkilimizi temsilen 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'a aykırılık sebebiyle düzenlenen bir para cezasına karşı süresi içerisinde İdare Mahkemesi nezdinde açmış olduğumuz ve lehimize neticelenen davaya ilişkin iptal kararını aşağıda paylaşıma açmış bulunmaktayız. Benzer durumlarla karşılamanız durumunda süresi içerisinde bu alanda uzman bir idare hukukçusuna başvurmanız menfaatinize olacaktır.

T.C.

ANKARA

16. İDARE MAHKEMESİ

DAVACI : ---

VEKİLİ : Av. Mustafa Alper Oral

DAVALI : Ticaret Bakanlığı - Ankara

VEKİLİ : ---

DAVANIN ÖZETİ : Davacı tarafından, sahibi ve mesul müdürü olduğu eczanede 20/3/2020 tarihinde yapılan denetimde, 3,42-TL'ye alınan üç katlı bir maskenin 10,00-TL'ye satıldığının tespit edildiğinden bahisle 6502 sayılı Kanunun 61. ve 62. maddelerine aykırı davranıldığı gerekçesiyle aynı Kanunun 63. ve 77/12. maddeleri uyarınca davacıya 10.475,00-TL idari para cezası ve anılan reklamları durdurma cezası verilmesine ilişkin Reklam Kurulu kararına yapılan itirazın reddine dair Reklam Kurulunun 12/5/2020 tarihli kararının bildirildiği Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğünün 15/5/2020 tarih ve 402 sayılı işleminin; herhangi bir somut delil ve belgenin bulunmadığı, haksız ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek iptali istenilmektedir.

SAVUNMANIN ÖZETİ : Yapılan denetim esnasında bizzat davacı tarafından 3,42-TL'ye alınan üç katlı bir maskenin 10,00-TL'ye satıldığının beyan edildiği ve bu hususun tespit tutanağında yer aldığı, tesis edilen işlemin mevzuata ve hukuka uygun olduğu belirtilerek davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Ankara 16. İdare Mahkemesi'nce dava dosyası incelenerek işin gereği görüşüldü:

Dava, davacı tarafından, sahibi ve mesul müdürü olduğu eczanede 20/3/2020 tarihinde yapılan denetimde, 3,42-TL'ye alınan üç katlı bir maskenin 10,00-TL'ye satıldığı tespit edildiğinden bahisle 6502 sayılı Kanunun 61. ve 62. maddelerine aykırı davranıldığı gerekçesiyle aynı Kanunun 63. ve 77/12. maddeleri uyarınca davacıya 10.475,00-TL idari para cezası ve anılan reklamları durdurma cezası verilmesine ilişkin Reklam Kurulu kararına yapılan itirazın reddine dair Reklam Kurulunun 12/5/2020 tarihli kararının bildirildiği Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğünün 15/5/2020 tarih ve 402 sayılı işleminin iptali istemiyle açılmıştır.

6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 61. maddesinde; ''(1) Ticari reklam, ticaret, iş, zanaat veya bir meslekle bağlantılı olarak; bir mal veya hizmetin satışını ya da kiralanmasını sağlamak, hedef kitleyi oluşturanları bilgilendirmek veya ikna etmek amacıyla reklam verenler tarafından herhangi bir mecrada yazılı, görsel, işitsel ve benzeri yollarla gerçekleştirilen pazarlama iletişimi niteliğindeki duyurulardır.(2) Ticari reklamların Reklam Kurulunca belirlenen ilkelere, genel ahlaka, kamu düzenine, kişilik haklarına uygun, doğru ve dürüst olmaları esastır.(3) Tüketiciyi aldatıcı veya onun tecrübe ve bilgi noksanlıklarını istismar edici, can ve mal güvenliğini tehlikeye düşürücü, şiddet hareketlerini ve suç işlemeyi özendirici, kamu sağlığını bozucu, hastaları, yaşlıları, çocukları ve engellileri istismar edici ticari reklam yapılamaz.....(6) Reklam verenler ticari reklamlarında yer alan iddiaların doğruluğunu ispatla yükümlüdür.(7) Reklam verenler, reklam ajansları ve mecra kuruluşları bu madde hükümlerine uymakla yükümlüdür.(8) Ticari reklamlara ilişkin getirilecek sınırlamalar ile bu reklamlarda uyulması gereken usul ve esaslar yönetmelikle belirlenir.'' hükmü, "Haksız ticari uygulamalar" başlıklı 62.maddesinde; "(1) Bir ticari uygulamanın; mesleki özenin gereklerine uymaması ve ulaştığı ortalama tüketicinin ya da yöneldiği grubun ortalama üyesinin mal veya hizmete ilişkin ekonomik davranış biçimini önemli ölçüde bozması veya önemli ölçüde bozma ihtimalinin olması durumunda haksız olduğu kabul edilir. Özellikle aldatıcı veya saldırgan nitelikte olan uygulamalar ile yönetmelik ekinde yer alan uygulamalar haksız ticari uygulama olarak kabul edilir. Tüketiciye yönelik haksız ticari uygulamalar yasaktır.(2) Ticari uygulamanın haksız olduğunun iddia edilmesi hâlinde, ticari uygulamada bulunan, bu uygulamasının haksız ticari uygulama olmadığını ispatla yükümlüdür.(3) Haksız ticari uygulamanın reklam yoluyla gerçekleştirildiği hâllerde bu Kanunun 61 inci maddesi hükümleri uygulanır. (4) Haksız ticari uygulamaların tespit edilmesine ve bunların denetlenmesine ilişkin usul ve esaslar ile her hâlükârda haksız ticari uygulama olarak kabul edilecek uygulamalar yönetmelikle belirlenir. "hükmü 63. maddesinde; ''(1) Ticari reklamlarda uyulması gereken ilkeleri belirleme ve haksız ticari uygulamalara karşı tüketiciyi korumaya yönelik düzenlemeleri yapma, bu hususlar çerçevesinde inceleme ve gerektiğinde denetim yapma, inceleme ve denetim sonucuna göre durdurma veya aynı yöntemle düzeltme veya idari para cezası veya gerekli görülen hâllerde de üç aya kadar tedbiren durdurma cezası verme hususlarında görevli bir Reklam Kurulu oluşturulur. Kurul tedbiren durdurma kararı verme yetkisini Reklam Kurulu Başkanına devredebilir. Kurulun kararları Bakanlıkça uygulanır.'' hükmü yer almış, 77. maddesinin 12. bendinde, "Bu Kanunun 61 inci maddesinde belirtilen yükümlülüklere aykırı hareket eden reklam verenler, reklam ajansları ve mecra kuruluşları hakkında durdurma veya aynı yöntemle düzeltme veya idari para cezası ve gerekli görülen hâllerde de üç aya kadar tedbiren durdurma cezası uygulanır. Reklam Kurulu, ihlalin niteliğine göre bu cezaları birlikte veya ayrı ayrı verebilir....' hükmüne, aynı maddenin 13.bendinde; ise; "Bu Kanunun 62 nci maddesinde belirtilen yükümlülüklere aykırı hareket edenler hakkında haksız ticari uygulamanın üç aya kadar tedbiren durdurulması veya durdurulması yaptırımı veya beş bin Türk Lirası idari para cezası uygulanır. Kurul, ihlalin niteliğine göre bu cezaları birlikte veya ayrı ayrı verebilir. İdari para cezası, aykırılık ülke genelinde gerçekleşmiş ise elli bin Türk Lirası olarak uygulanır. Aykırılığın reklam yoluyla gerçekleştirildiğinin tespiti hâlinde bu maddenin on ikinci fıkra hükümleri uygulanır." hükmüne yer verilmiştir.

10/1/2015 tarih ve 29232 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren (dava konusu işlemin tesis edildiği tarihteki haliyle) Ticari Reklam ve Haksız Ticari Uygulamalar Yönetmeliği'nin "Doğruluk ve dürüstlük" başlıklı 7'nci maddesinde;" (1) Reklamlar doğru ve dürüst olmalıdır.(2) Reklamlar, ekonomik ve sosyal sorumluluk bilinci içinde ve haksız rekabete yol açmayacak şekilde hazırlanmalıdır.(3) Reklamlar, ortalama tüketicinin algılama düzeyi ile reklamın tüketici üzerindeki olası etkisi göz önünde bulundurularak hazırlanmalıdır.(4) Reklamlar, tüketicinin güvenini kötüye kullanamaz ya da onun tecrübe ve bilgi eksikliklerini istismar edemez.(5) Reklamlar, aşağıda sayılan haller başta olmak üzere, hiçbir konuda tüketiciyi doğrudan veya dolaylı olarak yanıltabilecek ifade ya da görüntüler içeremez:...", kuralına, 28.maddesinde; "(1) Tüketiciye yönelik bir ticari uygulamanın; mesleki özenin gereklerine uymaması ve ulaştığı ortalama tüketicinin ya da yöneldiği grubun ortalama üyesinin, bir mal veya hizmete ilişkin ekonomik davranış biçimini önemli ölçüde bozması veya bozma ihtimalinin olması durumunda haksız olduğu kabul edilir. Bir mal veya hizmete ilişkin tüketici işleminden önce, işlem sırasında veya işlem sonrasında haksız ticari uygulama yapılamaz.(2) Tüketiciye yönelik ticari uygulamaların, ortalama tüketicinin bilinçli olarak karar verme yeteneğini azaltarak normal şartlar altında taraf olmayacağı bir tüketici işlemine taraf olmasına yol açması halinde, tüketicilerin ekonomik davranış biçimini önemli ölçüde bozduğu kabul edilir...", kuralına, "Aldatıcı eylemler"başlıklı 29.maddesinde; "(1) Yanlış bilgi içeren veya verilen bilgiler esasen doğru olsa bile sunuluşuna dair bütün koşullar değerlendirildiğinde, ortalama tüketiciyi aldatan ya da aldatmaya elverişli olan ve bu suretle tüketicinin normal şartlar altında taraf olmayacağı bir hukuki işleme taraf olmasına yol açan ya da yol açma olasılığı bulunan ticari uygulamalar aldatıcı olarak kabul edilir...", kuralına "Haksız Ticari Uygulama Olarak Kabul Edilen Örnek Uygulamalar" başlıklı 19. maddesinde ise; "Girdi maliyeti ve döviz kuru artışı gibi fiyat değişimlerinden etkilenmemesine rağmen bu durumlardan etkileniyormuş gibi hareket ederek tüketiciye sunulan mal veya hizmetin satış fiyatında haklı bir gerekçe olmaksızın artış yapmak" kuralına yer verilmiştir.

Dosyanın incelenmesinden, davacının sahibi ve mesul müdürü olduğu eczanede 20/3/2020 tarihinde yapılan denetimde, 3,42-TL'ye alınan üç katlı bir maskenin 10,00-TL'ye satıldığının tespit edildiğinden bahisle 6502 sayılı Kanunun 61. ve 62. maddelerine aykırı davranıldığı gerekçesiyle aynı Kanunun 63. ve 77/12. maddeleri uyarınca davacıya 10.475,00-TL idari para cezası ve anılan reklamları durdurma cezası verilmesine ilişkin 25/3/2020 tarih ve 295 sayılı Reklam Kurulu kararının tesis edildiği, söz konusu karara karşı yapılan itirazın Reklam Kurulunun 12/5/2020 tarihli kararıyla reddedildiği, anılan kararın Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğünün 15/5/2020 tarih ve 402 sayılı işlemiyle bildirilmesi üzerine bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

Olayda, dava konusu işleme esas alınan --- Valiliği Ticaret İl Müdürlüğünün 20/3/2020 tarih ve 01097 sayılı tespit tutanağının mevzuata aykırılık ile ilgili olarak firmanın açıklaması kısmında, "Cerrahi maskenin --- Ecza Deposundan bedelsiz olarak geldiği, Aralık-2019 döneminde geldiği, 1 adet maskenin 2,00-TL'den satıldığı beyan edildi. 50 adet maske 184,68-TL'den alış, tane alış 3,42'den alınan maske 10 TL'den satıldığı beyan edildi." şeklinde ifadeye yer verildiği ve bu beyan dikkate alınarak dava konusu işlemin tesis edildiği görülmüş ise de, Mahkememizin 28/4/2021 tarihli ara kararıyla, davacıdan anılan tespit tutanağının alt nüshası aslının istendiği, ara kararına verilen cevabi yazı ekindeki tutanağın alt nüshasının aslının incelenmesinden, söz konusu tutanakta yalnızca "Cerrahi maskenin --- Ecza Deposundan bedelsiz olarak geldiği, Aralık-2019 döneminde geldiği, 1 adet maskenin 2,00-TL'den satıldığı beyan edildi." ibaresinin yer aldığı ve davacı tarafından bu ibareyi içerir tutanağın imzalandığı, savunma dilekçesi ekinde gönderilen tespit tutanağında ise "50 adet maske 184,68-TL'den alış, tane alış 3,42'den alınan maske 10 TL'den satıldığı beyan edildiği." ifadesine yer verildiği görülmekle, tespit tutanağının alt nüshası aslında yer almayan ifadenin davacının beyanı doğrultusunda tutanağa geçirilip geçirilmediği, tutanak tanzim edildikten sonra bu hususun davacının beyanı üzerine mi eklenip eklenmediği noktasında tereddüt hasıl olduğu, hal böyle olunca, dava konusu işleme esas alınan beyanın ve fiilin gerçekleştiğine yönelik tespitin tam ve gereği gibi yapılamadığı anlaşılmıştır.

Bu durumda, dava konusu işleme esas alınan 20/3/2020 tarihli tutanakta yer alan ve 3,42-TL'ye alınan üç katlı bir maskenin 10,00-TL'ye satıldığı yönündeki tespitin davacı tarafından beyan edilip edilmediğinin mevcut durumda ortaya konulamadığı, bu haliyle söz konusu tespitin her türlü şüpheden uzak, açık, net ve tereddüte mahal bırakmayacak delillerle desteklenemediği göz önüne alındığında, anılan tutanak dikkate alınarak davacı hakkında tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.

Öte yandan, 6502 sayılı Kanunun 77. maddesinin 12. bendinin, Kanunun 61. maddesinde belirtilen (ticari reklam) yükümlülüklerine aykırı hareket eden reklam verenler hakkında uygulanacak yaptırımı düzenlediği, aynı maddenin 13. bendinin ise, Kanunun 62. maddesinde belirtilen yükümlülüklere (haksız ticari uygulama) aykırı hareket edenler hakkında uygulanacak yaptırımları düzenlediği, uyuşmazlığa konu Reklam Kurulu kararında, 6502 sayılı Kanunun 61. ve 62. maddelerine aykırılıktan bahisle aynı Kanunun 63. ve 77/12. maddeleri uyarınca davacıya 10.475,00-TL idari para cezası ve anılan reklamların durdurulması cezası tesis edilmiş ise de, Kanunun 77/12. maddesinde öngörülen yaptırımların davacının eylemi için öngörülen yaptırımları içermediği, davacı hakkında, 6502 sayılı Kanunun 62. maddesine aykırılık nedeniyle anılan Kanunun 77/13. maddesi uyarınca yaptırım uygulanabileceği, bu haliyle kanunilik ilkesini ihlal edecek şekilde davalı idarece davacının eylemi için öngörülen yaptırım maddesinin hatalı olarak tayin edilmesi sonucunda 6502 sayılı Kanunun 77. maddesinin 12. fıkrası yönünden yaptırım uygulanması yönünde tesis olunan dava konusu işlemde bu yönüyle de hukuka uyarlık bulunmamaktadır.

Açıklanan nedenlerle, dava konusu işlemin iptaline, aşağıda dökümü yapılan 171,10-TL yargılama gideri ile Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 2.040,00-TL vekalet ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, artan posta giderinin talep edilmemesi halinde kararın kesinleşmesi üzerine davacıya iadesine, kararın tebliğini izleyen günden itibaren (30) gün içerisinde Ankara Bölge İdare Mahkemesi'ne istinaf yolu açık olmak üzere, 28/10/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Başkan

---

Üye

---

Üye

---

YARGILAMA GİDERLERİ :

Başvurma Harcı:54,40-TL

Karar Harcı :54,40-TL

Vekalet Harcı :7,80-TL

Posta Gideri :54,50-TL

TOPLAM :171,10-TL